Başlangıç Cehennemi

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
4

 Merhaba sevgili YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ takipçileri bu makalemde sizlere ''oyunda başlangıç cehennemini'' anlatacağım. 

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

    BAŞLANGIÇ CEHENNEMİ

    1. Başlangıç Cehennemi Nedir?

    Hayatta yeni bir şey öğrenmek her zaman zordur ve acemilik pekte keyifli değildir. İnsanlar yeni şeylere büyük beklentilerle başlarlar ancak kısa sürede gerçeklikle karşılaştıklarında pes ederler. Mesela dövüş sanatlarına çoğu kişi büyük beklentilerle başlar herkesi dövebileceklerini ve kısa sürede her şeyi öğreneceklerini zannederler ama işin böyle olmadığını anladıkları an direkt pes ederler. Ortalama insanlar genellikle spesifik becerileri geliştirmek istemezler çünkü beklenti çok yüksekken acemi olmanın verdiği acıyla pes edip, acıdan kaçınma isteği geliştirirler. Dövüş sanatlarına gidip yumruk atmayı öğrenmenin bile ne kadar teknikle zaman istediğini anladıklarında bırakmaya başlarlar. Benzer durum danslar içinde geçerlidir, profesyoneller eforsuz şekilde öyle güzel dans ediyordur ki bunu basit bir şey sanabilirsin ''ne var ki bunda'' diye düşünürsün ama dans öğrenmeye başladığında daha ilk adımların bile seni zorladığını, anlamakta ve kavramakta sıkıntı çektiğini düşünürsün. Bu iş bana uygun değil diyerek bırakırsın çünkü başlangıç cehennemini yaşamadan direkt usta olmayı arzuluyorsundur. 
                                    
    Çoğunuzun zihninde mükemmeliyetçi bir algı var ve bedelini ödemediğiniz ödülü yaşamak istiyorsunuz. Bu durum insan doğasının efor harcamama ve enerji tasarrufundan kaynaklanan tembelliği ve acıdan kaçınma eğilimleriyle alakalı ancak hayatı da iyi anlamanız gerekiyor. Başlangıç cehennemi her şeyde vardır ve her şeyin ilk zamanları zordur. Bazı kişiler için bazı alanlar çok daha zordur, bazıları için süreç daha kolay geçebilir. Bu noktada süreç kısalabilir veya daha da uzayabilir ama ortada ödenmesi gerekilen bir bedel vardır. Bu bedel kadınlarla ilişkilerde de geçerlidir.

    Ortalama bir Türk erkeğinin hayatında kadın bolluğu, ortamlardan üstüne atlayan kadınlar veya müthiş eğlenceli bir gece hayatı yok. Çoğu erkek ortalama veya ortalamanın altında bir durumda. Kadınlarla ilişkileri de kötü bile değil aslında ortada bir kadınlarla ilişki yok. Bunun temel nedeni topluma katılan kadın erkek oranının dengesiz olmasıdır. Türkiye modern görünümlü olsa da tutucudur ve pek çok kadın rahatça sosyal hayata katılamaz. Bu açıdan da en başta bir dengesizlik vardır. Topluma %60-70 oranında erkek katılırken, %30-40 oranında kadın katılır. En baştan oran erkeğe karşı olumsuz durumdadır. Bu durum kadın beklentilerini ve seçiciliğini arttırken, erkeklerin elini güçsüz hale getirir. Türkiye'nin her yerinde kadın sayısı erkek sayısından çok daha az. Bunu büyük şehirlerde net şekilde görebilirsiniz. Sokaklar, kafeler ve AVM'ler de erkek sayısı daha fazla. Damsız almayan mekanlarda bile erkek sayısı daha fazladır. Bu ülkenin doğal durumu budur çünkü kadınların tümünün sosyal hayata katılımı sınırlıdır. O yüzden ''eli ayağı düzgün adamım ama uzun zamandır yalnızım'' diyorsan çokta şaşırtıcı bir şey yok. 

    Hayatının kadınsız geçmesi bir erkeğe acı verir ve içgüdüsel bir huzursuzluğa yol açar. Bilinçaltında kadınlarla ilişkiler önemlidir, bunu ertelesen veya görmezden gelsen de hissiyat olarak bu 'başarısızlık psikolojisini' hissedersin. Normal erkeğin depresyonda olmasının asıl nedenlerinden birisi budur çünkü bir çeşit kaybetmişliği içselleştirme durumu vardır. Hayatında yıllarca kadın olmayan bir sürü erkeği kendi hayatımdan biliyorum. Bu adamlar çorak tarlalar gibiler yani herhangi bir sevgiliyi geçtim normal kız arkadaşları bile yok. Bu tür bir sosyal izolasyonda yaşayan çok adam var yani bir çeşit mağarada yaşamak gibi tamamen sosyal hayatın dışındasın. Ayrıca Türkiye'de sosyalleşme kültürü zayıftır yani insanlar arası sosyal geçişkenlik zayıftır. Yeni bir ortamda olsa bile insanlar herkesle tanışmaktan ziyade gruplaşma eğilimlidir. Kısa sürede bir sınıf ortamında bile gruplaşmayı görürsün ve herkes o grupla takılmaya devam eder. Bu açıdan açıkta kalman veya grubunun verimsiz olması gibi bir problem yaşayabilirsin. Grubunda 2-3 kız 2-3 erkek olsa bile buradan sevgili çıkmayabilir. Kızlardan birisinin sevgilisi vardır, bir diğeri çirkin-şişmandır ve az biraz çekiciliği olan kızla da aranızda çekim yoktur tamamen arkadaş modunda nötr bir iletişim vardır. Kızda seni çoktan arkadaş kategorisine attığından onu tavlama ihtimalin düşüktür ve çeşitli olasılıklara kalmıştır ki bu süreç bile çokça zaman alabilir. Yani bu tür durumdaysan ayların sıfır buluşmayla geçer yani doğru düzgün bir etkileşim bile olmayabilir. Mühendislik okuyan ya da erkek meslek lisesi çıkışlı adamları saymıyorum bile. Bu adamlar bir çeşit kadınsızlık kaderine mahkum gibidirler. O yüzden artık bir şeyler yapman gerektiğini hissederek bu konuda araştırma yapmaya, denemeye ve bir şeyleri çözmeye çalışırsın. Bu doğal bir neden-sonuç zinciridir ki bazen nedenleri bilen birçok adam çözümler bulamaz.

    Bir sevgili yapayım bari hayat yalnız çekilmiyor ve çok sıkıcı diyerek bir şeyler okumaya ve dinlemeye başlarsın. Ancak kadınlarla ilişkiler diğer alanların aksine sana fiziksel acı ve yorgunluk vermez. Mental olarak aşırı tüketicidir. Bir erkek için en zor olan şeylerden birisi kendisini 'kadınlar üzerinden test etmesidir'. Bu durum o kadar can sıkıcıdır ki oyuna büyük beklentilerle gelen erkekler en hızlı oyunu terk edenler oluyor. Mesela adam oyuna geliyor ve sihirli hap bekliyor. Islak hayalleri oluyor 'şöyle güzel bir manita yapsam oh miss gibi olur' diye düşünüyor ancak pratiğe geçtiğinde direkt hayal kırıklığına uğruyor. İnstagramdan 15-20 hatun ekliyor ve sıfıra yakın geri dönüş alıyor. Çirkin kızlar bile kendisinin isteğini kabul etmiyor. Sonrasında ''sanalda kızların götü çok kalkmış gerçekte bakmayacağım kız isteğimi kabul etmiyor bunlar hep abazanların suçu'' diyerek sızlanıyor. Tinder, bumble ve diğer birkaç flört uygulamasında da istediğini bulamıyor çünkü ya travestiyle eşleşiyor ya eskort denk geliyor ya da çer çöp mekanlarda enayi avlamak için açılmış hesaplara kalıyor. Bu defa sanalı siktir edip gerçeğe odaklanmak istiyor. Gündüz oyunu yapmaya karar kılıyor ancak aman Allahım bu ne kadar zor ve acı verici bir şey diye düşünüyor. Gerçekte beğendiğin kızla tanışmaya giderken kalbin güm güm atıyor, dilin damağın kuruyor, bacakların titriyor ve gidemiyorsun. Şiddetli bir yaklaşma korkusu yaşıyorsun. Bu durumda birkaç denemeden sonra ''ben ne yapıyorum ulan bu şekilde olmaz hem bu şekilde kim kız tavlıyor ki?'' diye düşünerek gündüz oyununa veda ediyorsun. Herkes zaten sevgilisini ortamlardan buluyor diye düşünerek sosyal ortamlara odaklanmaya başlıyorsun. Dans, tiyatro veya diğer yerlere kayıt oluyorsun. Ortama giriyorsun ama üstüne atlayan kız yok. Eee hani kızlar hemen veriyordu nerede onlar diye düşünerek sosyal ortamlarda takılıyorsun ama ne bir buluşma çıkıyor ne de bir şey. Sosyal ortamda da güzel kız sayısı az, erkek sayısı fazla ve çeşitli engeller oluyor. Aynı ortamdaki hatunların etrafı sert duvarlarla çevrili gibi bir türlü yalnız bırakmıyorlar. Eee sende gidip konuşmak için mükemmel zamanı beklerken o zaman bir türlü gelmiyor. Ortamlarda normal kızlarla denk geliyorsun ama belki de beklentin yüksek olduğundan o kızları da tam anlamıyla istemiyor ve beğenmiyorsun. Senin performansında vasat olunca bir arada derede kalıyorsun. Gece hayatı desen buna para ayırmak ve giriş yapmak zor. Türkiye'de sosyal hayat çoğu zaman hali hazırda çevresi, sevgilisi veya ortamı olan insanlar eğlensin diye var. Yoksa yeni insanlar sosyalleşsin ve kaynaşsın diye ortam olmuyor. Bu tür ortam olsa zaten kadın-erkek dengesini asla tutturamazsın. Bu yüzden de genelde aklı başında orta sınıf erkekler yalnız kalıyor. Temel sorun kadınlara erişemiyorlar. Tabi bu başlangıç cehennemi acı verdiği ve efor karşılıksız kaldığı için efor harcamaktan da kaçınıyorlar. İnsan karşılığını hemen alamadığı işlere zaman-emek harcamak konusunda çekingen olabiliyor.




    Başlangıç cehennemi çoğunuzun yaşadığı ve içinden çıkması bir hayli zor olan bir durumdur. Oyunu veya kırmızı hapa dair şeyleri öğrenen pek çok adam başlangıç cehenneminden çıkamıyor. Yıllardır bu konuda ileri seviye okuma yapan adamların bile bu seviyede sıkıştığını görürsünüz. Acıdan kaçınan gelişemiyor ve acısı açıkçası başarısızlıkla daha da artıyor. Bu noktada aksiyondan tamamen vazgeçip bir çeşit ''tozpembe kişisel gelişim masallarına'' inanmaya başlıyorlar. Acı veren bu erişim problemi ve başlangıç cehennemi aşamasındansa 'para kazanayım, kariyer yapayım, kas yapayım ve çok başarılı olayım ki hatunlar peşimde koşsun' diyerek bir çeşit acıyı erteleme, kendini iyi hissetme ve mental mastürbasyon yapma fikrine sıkıca sarılıyorlar. Bu erkekler kendilerini geliştirmeye ve kalitelerini arttırmaya odaklanıyorlar. Sonuçta meşgul hissetmek ve bir şeyler yapmakta iyi hissettiriyor. Kitap okumak, spora gitmek ve İngilizce öğrenmek en azından kaliteni arttırıyor. Dolaylı çözümler her zaman bu konuda kulağa hoş geliyor yoksa sokakta set açmak için uğraşmak hiçte keyifli gelmiyor üstüne ciddi bir acı veriyor. Bu açıdan kişisel gelişime kaymak şaşırtıcı değil çünkü sorunu direkt çözmek yerine erteleyerek kendini oyalamak iyi hissettiriyor.

    2. Başlangıç Cehenneminde Sıkışıp Kalmak

    Oyunda temelde 3 aşama vardır;
    1. Başlangıç Cehennemi Aşaması
    2. Orta Seviye İstikrarsızlığı
    3. İleri Seviye Başarısı

    Oyuna yeni gelen pek çok adam bu levelleri görünce kendisini 'başlangıç seviyesinde' görmüyor daha çok 'ben orta seviyeyim ya' diyerek kendini kandırıyor. Eğer orta seviyeysen hayatında belirli aralıklarla yattığın kadın olmalıdır. Eğer yattığın kadın veya kadınlar yoksa orta seviye değilsin. Uzun zamandır ne bir buluşmaya çıkmış ne de bir kadınla yatmamışsan o zaman başlangıç seviyesindesindir. Erkeklerin %60 kadarı temelde bu başlangıç seviyesinde oluyor çünkü orta seviyeye çıkmak bazı ciddi dönüşümleri gerektirebilir. Tabi ki bazı adamlar direkt orta seviyede olabilir nadir azınlıkta ileri seviyede olabilir. Mesela 27 yaşındaki bir erkek başlangıç seviyesindedir, bakirdir ve çeşitli sorunlar yaşıyordur. 18 yaşındaki bir genç erkek orta seviyededir hayatında iki üç sevgilisi olmuş ve seks yapmıştır. Bu açıdan cinsel piyasada bireysel potansiyel önemlidir. Şimdi gelelim başlangıç cehennemine sıkışma konusuna. Büyük beklentiyle gelenler kaçıyor diyorum ancak bazı adamlarda oyunda başlangıç aşamasından hiç ileriye gidemiyorlar. Temelde bu grupta otistik olanlar olabiliyor, sosyal zekası çok düşük olanlar oluyor, tembel olanlar veya ciddi unutkanlığı olanlar olabiliyor. Bizzat kişisel hayatımdan tanıdığım bir arkadaşım mesela 8 yıldır amatör seviyede yani orta seviyeye bile çıkamadı. Nedeni ise adamda ciddi bir dikkat dağınıklığı, dalgınlık ve unutkanlık var. Tüm destek çabama rağmen adamı ne ilerletebildim ne de sorunlarını çözmesini sağlayabildim çünkü eleman tam bir taş kafalıydı laf dinlemeyen adamı ileri taşıyamazsın. Bu açıdan da uzun yıllardır samimiyetim yok ortada bir mesafe var beni yoran insanları sevmem. Başlangıç seviyesinde sıkışanlar ilkte sıfır çekenler dediğim bir gruptur. Bu adamlar hep sıfır çeker yani ne bir instagram geri takibi, ne mesajlaşma, ne bir numara alma ne de buluşmaya çıkarlar. Adamın tüm istatistiği sıfırdır. Bir grup ise ilk tanışma aşamasını genelde geçemez işleri sıçıp batırır. Bir diğer grup sohbeti ilerletemez bir diğerleri sohbeti bağlayamaz. Bu konuda sıkışan pek çok adam var ve sorunlar çeşitli noktalarda ayrılabiliyor. O yüzden de kısa sürede bu adamları bir umutsuzluk, pes etme veya kadın düşmanlığı gibi şeyler ele geçiriyor. Mesela twitter veya ekşisözlük gibi yerlerde kadın düşmanlığı yapan adamlara bakarsanız bu adamların başlangıç cehenneminden çıkamamış kişiler olduklarını ve acı çektikleri için aşırı toksikleştiklerini görürsünüz. Bu yüzden de bir çeşit çakma ahlakçılık ve namus bekçiliği yapmaya başlarlar. ''Madem ben sevişemiyorum kimse sevişemesin'' kafasında bir şeyler saçmalarlar ama tabi bu hiçbir şeyi değiştirmez. İnsanlık belki 200.000 yıldır sevişiyor ve sevişmeye devam edecek. Bu içgüdüyü hiçbir hastalıklı ideoloji bastıramaz.

    Başlangıç cehennemine sıkıştığında pes etmemen gerektiğini söylememe gerek yok. Buradaki en önemli şey deneme-yanılmaya devam etmek gerektiğidir. Mesela kadına erişim için en kolay yer neresidir? İnstagramdır. Şimdi ''ama hocam instagram çok zor bla bla'' diye ağlamana gerek yok. Eğer gündüz oyunu yapsaydın birkaç kızı ekleyip iki mesaj atmanın çocuk oyuncağı olduğunu bilirdin. Gerçek hayatta binlerce kadınla yüz yüze tanışmış bir adam olarak aradaki farkı senin algılarının ötesinde görebiliyorum çünkü deneyimim var. İnstagramda kadına erişim zor olsa da efor açısından kolaydır. Sokak sokak gezip reddedilmen gerekmez tabi sokak sokak gezip reddedilmek seni daha fazla geliştirir çünkü ''daha fazla acı seni daha ileriye götürür''. İnstagramda sıfır çekiyorsan profiline sağlam fotoğraflar yüklemeye bakacaksın. İmajını, giyimini ve poz vermeyi düzelteceksin. Profil fotoğrafını iyi seçecek, takipçi sayını arttıracak gerekirse biraz bot basacaksın mesela 1000 bot iş görür, hakkında kısmın iyi olacak. Birkaç kadın ekleyeceksin acele etmeden aşama aşama kontrollü ekleyeceksin. Sıfır mı çektin? O zaman profil fotoğrafını değiştir, hakkındayı değiştir ve tekrar dene. Bu şekilde pes etmeden deneyeceksin. Birkaç geri istek mi aldın? Çok iyi o zaman doğru yaptığın şeyi yapmaya devam edecek, işe yaramayan şeyleri ise kullanmayı bırakacaksın. Aynı şey ilk mesajda da geçerli teker teker test etmen ve duruma göre düzeltmen gerekiyor. Bir önceki makalede de bu konuyu anlattım hatalarını analiz etmen lazım ki bu seviyeden çıkasın. Sadece aptallar aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklerler.

    Başlangıç cehenneminin etkisi kişiden kişiye göre de değişebiliyor. Mesela şişman bir adamsan, inek bir imajın varsa ve psikolojik olarak gümlemişsen oyunda ilerlemen sevgilisi tarafından terk edilmiş ama belirli tecrübeye sahip erkeğe göre çok daha zordur. Senin bu aşamada sıkışman daha olasıdır çünkü temelde bir sevgili yapıp terk edilme noktasına bile gelmemişsindir. Daha acı deneyimi yaşamamış level 0'da sıkışmışsındır. Hatalarını analiz edecek olumsuz deneyimlerden bile yoksundursun. Bu açıdan kilo vermen, imajını düzeltmen ve eksiden sıfıra gelmen bile ciddi zaman alabilir. Hayat herkese eşit değil yani birçok erkek sıfır seviyesinde bile değil eksideler yani sıfırda olmak bile bazıları için bir lüks olabilir. Sonuçta bir erkeğin kendisini bir noktaya getirebilmesi bazen ciddi bir lüks oluyor çok farklı etkenler gerekiyor. Bu avantajlardan yoksun olup bir de üstüne dezavantajlara sahipsen vay haline daha fazla süre ekside kalırsın. Kendi kendini yukarıya taşıman gerekiyor.

    Başlangıç cehennemine sıkıştığım dönemleri hatırlıyorum da gerçekten bir cehennemdi. Benim oyuna başlama amacım ne playboy olmak ne bir sürü hatunla yatmak ne de başka bir şeydi. Ben açıkçası tatlı bir sevgiliyle romantik bir ilişki istiyordum. O dönemler facebook instagramdan daha popülerdi ve açıkçası sevgili yapıp onunla güzel fotoğraflar çektirip facebook kapak fotoğrafıma koymak istiyordum. Güzel bir sevgili yapmaktan da bahsetmiyorum tatlı bir sevgili gayet yeterliydi. Kendi kendiliğinden bu isteğim gerçekleşmediği için artık bir şeyler yapmam gerektiğini hissettikçe bu alana kaymaya başladım. Bir pazar günü geç kalkmıştım ve direkt üstümü giyip dışarı çıktım. Açıkçası saat öğleden sonra 2 civarıydı ve serpme kahvaltıların sonuydu. Bazı mekanlar kahvaltıları bitiyordu ama bazıları daha uzun süre kahvaltı veriyordu. Neyse tek başıma kahvaltı tabağı alıp yerken oradaki mutlu çiftleri görmek canımı sıkmıştı. Açıkçası bir pazar kahvaltısına davet edeceğim hiçbir kadın yoktu. Rehberimde 2-3 tane sınıftan veya oradan buradan birkaç kız numarası vardı ancak onlardan da bir şey çıkma ihtimali sıfırdı. Birisi whatsapptan attığım normal mesaja 4 gün olmasına rağmen cevap vermemişti diğer ikisiyle de aramda çekim yoktu. Bu başlangıç cehennemine öyle başladık ve uzun bir süre içinde debelendim. Özellikle kadın ilgisi ve pozitif reaksiyonuna çok aç oluyorsunuz çünkü çoğu zaman istekleriniz cevapsız kalıyor, mesajlar cevapsız kalıyor ve reddedilmekten daha kötüsü görmezden geliniyorsunuz. Bu aşamalar can sıkıyor ve egonu ciddi ölçüde yaralıyor. Mesela erkek egosu genelde pasif sinyallerden beslenir. Kolpacı arkadaşlarınız ve belki de kendiniz ''şu kız bana deli gibi baktı, şu kız bana iş atıyor'' diyerek kendi egonuzu tatmin eder kafanızda ki ıslak hayaller aleminde yaşayabilirsiniz ancak gerçekte bir şeyler denemek ciddi ego kırıcıdır. Özgüveniniz sağlam değilse sanaldan görmezden gelinmek bile sizi depresyona sokabilir. Mesela bugün 10 kıza takip isteği atıp hiçbir geri dönüş alamadığınız an depresyona girersiniz çünkü sonuç sıfırdır bu egonuzu yaralar. Belki kendinizi kandırıyordunuz şu baktı bu baktı diyerek ama kendini direkt kadınlar üzerinden test etmenin yarattığı acı büyüktür. Egon ve gururun yaralanabilir.  Gündüz oyununa çıkıp 10 yaklaşımda yüz yüze reddedildiğinde işte bu sanaldan daha büyük acıya yol açar. Kendi tipini ve diğer her şeyi sorgulamana yol açar. Yüz yüze reddedilmenin etkisi daha çarpıcıdır çünkü sanalda yine konfor alanında reddediliyorken sokakta rastgele kadınlar tarafından reddedilerek şamar oğlanına dönüşmek ciddi can sıkar. Bu aşamalar işte başlangıç cehenneminin ta kendisidir. Bir sürü çaba ve enerji harcamaya karşılık sonuçlar sıfırdır. 

    3. Başlangıç Cehenneminden Çıkış

    Başlangıç cehenneminde pes etmeyip devam ettiyseniz bu işleri rahatlıkla 1000 defa bırakmışsınızdır ama tekrar bir tutkuyla geri dönersiniz. Ben oyunu bu sebepten 1000 defa bıraktım ve her bırakışımda inanılmaz bir rahatlama (pes etmenin getirdiği kısa süreli rahatlama hissi) yaşıyordum ama oyuna tekrar bir tutkuyla geri dönüyordum. Bu açıkçası ufak ihtimalleri düşünmenin yarattığı bir takıntıydı ama tam anlamıyla bırakamıyordum. Yasak elmadan ısırmış gibiydim sanki geri dönüş yoktu iradem bunu kabul etmiyordu. Bir süre bırakıyordum çünkü hiçbir şey elde edememek can sıkıyor, görmezden gelinmek ve reddedilmek acı veriyordu ama bir süre sonra bu acıya da alışıyorsun. Reddedilmek sana mazoşist bir acı verse de normalleşiyor yani hiçbir şey yapmamaktansa reddedilmek daha ideal gözüküyor. Benim dönemimde böyleydi mesela bu kültür kalktı şimdi herkes online da redpill öğreti ustası oldu. Adam çıkıp reddedilmiyor çeviri içerikleri tüketip, ezberleyip diğerlerine ahkam kesiyor. Yok yüksek değerli süper üstün erkek olacakmış ya kardeşim sen bir dışarı çıkıp şöyle bir 10 kızla tanışsana? Biraz bir reddedil de gerçek hayatla bir tanış. Bir çapkın sokaklardan yetişir evde oturup anonim şekilde ezber kırmızı hap saçmalıklarını yaymakla olmuyor. O yüzden aksiyon alın ve pes etmeyin. Sürece inanmak bu açıdan önemli ve kendim sürece çok küssem de derinden inanıyordum. İhtimallere inanıyordum ve farklı şeyleri geri döndükçe deniyordum. Tabi ki insan nasıl ki kilo aldığını kendisi direkt fark etmiyorsa gelişim de öylesine minnacık ilerliyor ki sende değiştiğini fark etmiyorsun. Ben başlangıç cehenneminden hangi ara orta seviyeye ve orta seviyeden hangi ara ileri seviyeye çıktığımı bilmem. ''Ama hocam nasıl olur da bilmezsiniz?'' diye sormanız mantıklı ancak hatırlamıyorum çünkü dediğim gibi kısa sürede değil çok uzun sürelerde değiştiğin için anlamıyorsun. Sadece anladığın tek bir şey var o da kırılma noktası dediğim şeydir. Bir işi yaparsın yaparsın karşılığı yoktur boşa çabalıyorum diye hissedersin ama bir kırılma noktasını yakalarsın geçersin işte o zaman her şey değişir. Başlangıç cehenneminde sürünüyorsundur Tanrının günahkar bir kulu gibi ama bir bakarsın negatif reaksiyonlar azalmış ve pozitif bazı reaksiyonlar almaya başlamışsın. Birkaç geri dönüş, birkaç numara ve belki buluşma çıkartıyorsun. Vay be dersin sana bir şevk ve motivasyon gelmeye başlar. Karşılığını aldıkça bu sanatta ilerlersin. Orta seviyede aşama aşama gelişirsin sonuç alırsın ve açıkçası istikrarsız da olsa sonuçlar seni müthiş hissettirir. Kendi açından sorunun büyük kısmını çözmüş olursun. Orta seviyeden ileri seviyeye geçmek ise bambaşka bir durum çünkü herkes bir ileri seviyeye geçmekle ilgilenmeyebilir veya potansiyel yetmeyebilir. Bazen orta seviyedeki erkek kendini ciddi ilişkiye kaptırabilir ya da bazı sonuçlardan sonra oyuna tutkusu kalmayabilir. Ancak devam eden birçok adam tecrübeyle birlikte ciddi bir realizasyon ve farkındalık yaşayarak ileri seviyeye de gider. İleri seviyeyle ilgili en önemli şey ise seni başlangıçtan orta seviyeye getiren pek çok şeyin seni daha ileriye taşımadığı ve kuralların senin için değiştiğidir. Mesela başlangıç cehenneminden ortaya ulaşmak için ciddi bir piç imajı şarttır çünkü aşırı sıkıcı-inek efendi erkek problemi varken, ortadan ileriyeye bu piç imajını tesadüflerle dengelemen gerekir. Piçliği aşırı içselleştirdikçe onu gizlemen gerekir. Robotlaşmayı önlemek için amatörce davranışlar gerekebilir ki oyunun robot gibi aynı cümleleri tekrarlamak üzerine olmasın. Bu açıdan oyunda her aşama kendine has yanlar bulundurur.
    Tags:

    Yorum Gönder

    4Yorumlar

    1. Başkan dövmeyi her kadın sever mi? Muhafazakar kızlarda dövme ters teper mi?

      YanıtlaSil
    2. Jxromeo üstadım, başlıktaki konu ve yakışıklı adam oyunu hakkında bir podcast gelir mi? çünkü arsız komik oyunu denediğimde aşırı küstah ve şerefsizsin şeklinde dönüş alıyorum ve hayır tam bi şerefsizsin hehe tarzı övgü şeklinde değil baya ciddiler. Kurtar beni usta :d

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Evet gercekten oyle ben uygulayınca ters tepkı alıyorum egolu kustah gorunuyo yakısıklı oldugunu soyleyınce

        Sil
    3. Vay be dostum. Henüz 7 set açtım başlangıçtayım ve cehennemi her sete giderken hissediyorum

      YanıtlaSil
    Yorum Gönder