Yetenek, İlgi ve Gelişim

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
1

 Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere 'yetenek, ilgi, zaman ayırma, gelişim ve değişim' gibi konuları inceleyerek açıklayacağım.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

1. Yetenek Doğuştan Mı Gelir?

Yeteneğin doğuştan geldiği pek çok zaman söylenilir özellikle rekabetçi spor alanlarında yetenek kelimesi çok sık kullanılır. Mesela futbolda Ronaldo'nun başarıları yeteneğine atfedilir ve bazen genç yeteneklerin başarıları dile getirilir. Bu açıdan bakıldığında yetenek doğuştan gelen bir şey gibi gözüküyor. Bazıları doğuştan yetenekli bazıları ise yeteneksiz gibi daha çok kaderci ve determinist bir durum ortaya çıkabiliyor.

Peki yetenek doğuştan mı gelir?

Hayır gelmez daha doğrusu yeteneğin anlaşılması için bile birisinin ELİT SEVİYEDE olması gerekir. Mesela futbola yeteneğimin olup olmadığını nasıl anlarım? Ayda 2-3 kere gittiğim halı saha maçlarıyla mı anlayabilirim? Bu mümkün müdür yoksa gerçekten emek verip uzun zaman harcamadan yeteneği anlamak mümkün değildir. Bana göre yetenek kendisini acemilikte göstermez çünkü acemilikte durumlar çok farklıdır. Öğrenme hızı, eğilim, istek, motivasyon veya amaçlar değişir. Neye eğilimin varsa onda yetenekli gibi gözükebilirsin. Mehmet iyi araba sürüyorsa ona ilgisi olduğundan, arabayı günde 3-4 saat sürüp arabayla yaşadığındandır buna yetenek demekten ziyade maruz kalma diyebiliriz. Neye maruz kalırsan onda gelişme ihtimalin artar.

İki kişi arasından yetenekliyi anlamak bir alanın zirvesinde olur. İki futbolcu, dövüşçü ya da başka rekabetçi alanda en iyiler kapıştığında bu sefer yetenek kendisini gösterir. Sıkı çalışma, disiplin, adanmışlık ve diğer tüm şeylere rağmen alanını domine edenler hep çıkar. Mesela satrançta Magnus Carlsen yıllardır dünya şampiyonuydu bu adam aşırı yetenekli. Diğer büyük ustalar adamı yenemiyor yıllarca çalışmalarına, satrançla yatıp kalkmalarına rağmen olmuyor işte bu yeteneğin net göstergesidir. Diğerleri ne yaparsa yapsın, ne kadar çalışırsa çalışsın bu yetenekli dehayı yenemiyorsa işte bu yeteneğin kendisini gösterdiği alandır. Bu açıdan elit seviyede belli oluyor benzer durumları dövüş sanatları, futbol, basketbol ve formula 1 gibi şeylerde de görebilirsiniz.

Normal birisinin ben bunda yetenekliyim bunda yeteneksizim demesi çok hatalıdır. Bir şeyde kötüysen daha çok çalışman ve ilgi duyman gerekir. Futbola ilgin yoksa, sevmiyorsan veya zevk vermiyorsa ona zaman ayırmazsın. Bunun yerine dövüş sanatlarına zaman ayırırsan onda daha iyi olduğunu düşünürsün. Bu açıdan yetenek doğuştan gelmez ama yetenekli kişiler vardır ve alanlarını domine ederler.

Çok çalışmak yeteneği her zaman geçer ama yetenekli kişi de çok çalışıyorsa o zaman geçmek mümkün olmayabilir. Bu kompleks bir durumdur ve detayların tümü incelenmelidir ama yetenek elit seviyede kendini gösterdiğinde kolayca yükseliş gelecektir.
yetenekli erkek, ilgili erkek, gelişen erkek


2. İlgi ve Yetenek

Hayatta neyle ilgilendiğimiz onda gelişmemizi sağlayacaktır ve yeteneklerimizi keskinleştirecektir. Bir erkek olarak hayata baktığında o kadar çok alan görürsün ki hangisini seçeceğin ve hangi şeylerde iyi olacağın senin ilgine kalıyor. Ben kendi açımdan kadınlarla aramın iyi olmasına fazlasıyla ilgi duyuyordum gidip tanımadığın bir kadınla tanışmak benim hoşuma gidiyordu. Buna ilgi duydum, buna zaman harcadım ve yeteneklerimi bunda geliştirdim. Aynı şekilde sadece satranca ilgi duysaydım oturup satranç teorileri öğrenir, binlerce saat satranç oynar, turnuvalara katılır ve şansımı denerdim. Ya da dövüş sanatlarına ilgi duysaydım sadece o zaman tüm günlerimi dövüş eğitimleri ve yine ufak turnuvalarda dövüşerek geçirirdim. Bu noktada ilgi her şeyden önemlidir çünkü herkesi tek bir şeye itmek mümkün değildir. 

Bazı erkekler araba hastasıdır, araba sürmeyi ve arabayla yaşamayı severler. Kafalarını arabaları ve arabaya dair şeyler meşgul eder. Onların ilgisini bu çeker ve arabalarına alışırlar. O arabayı sürmekte yetenekli hale gelirler. Burada yetenek ilgiyle gelişir ve ilerler. Bazı adamlar kadınları, bazıları parayı, bazıları çalışmayı, bazıları ise direkt rekabeti severler. Herkesin ilgisini farklı şeyler çeker işte kültürü ve toplumu bu kadar renkli-farklı yapan şey budur. Herkesi aynı şeye zorlamak anlamsızdır. Basketbol oynamayı seven adamı MMA yapmaya zorlamak onun bıkmasına yol açar bunu istemez. İlgin neredeyse o şeyi yapmakta iyi olmayı daha çok istemeye başlarsın.

3. Eğilim ve Beceri

Öğrenme süreci herkes için aynı değildir. Bir şeyi öğrenme süreçleri sadece ilgiyle de açıklanamaz çünkü ilgisi olan herkesi bir araya getirdiğinde bazılarının daha hızlı bazılarının ise daha yavaş öğrendiğini görürsünüz. Bu öğrenme süreci karışık bir süreçtir bazen zeki kişiler daha yavaş öğrenir mesela bazen ise çok daha hızlı öğrenebilirler. Acemilik seviyesinde hızlı gelişim aslında yetenekle alakalı değildir daha çok eğilimlerle alakalıdır. Bir şeyde gelişmeye olan eğilimlerin seni o alanda daha iyi yapacak, kısa sürede fark atacaksındır. Bu açıdan herkesin öğrenme süresi ve eforu eşit değildir. Ahmet'in 1 ayda öğrendiği şeyi Mehmet 3 ayda öğrenebilir.

Ehliyet sınavında mesela 1 denemede geçenlerde var 5 denemede geçenlerde var. Bazı insanlar yavaş öğrenebilir ve bunun farklı etkenleri de vardır. Heyecan, hırs, duygusal stabilite, odaklanmak, enerji ve bir sürü etken vardır. Birisi odaklanma sorunu yaşıyorsa o zaman o şeye kendini veremez bu ise gelişimi durdurur o kişiyi aptal veya beceriksiz gibi gösterir. Aynı zamanda aşırı heyecan veya korku varsa da gelişim durur. Kontrol kaybetmene yol açan her şey seni beceriksizmiş gibi gösterir. Ayrıca ufak başarısızlıklar bile kolayca inanç kaybına, pes etmeye veya kötü hissetmeye yol açabilir. Çoğunluğun kolayca başardığı bir şeyde başarısız olursan kendini beceriksiz gibi hissedersin. Bu açıdan pek çok etken hesaba katılmak zorundadır. Bir kadınla tanışmaya gittiğinde heyecan ve korkudan donup kalıyorsan bu beceriksiz olduğun hemen pes etmen gerektiği anlamına gelmez ya da poligonda silahı eline aldığında heyecandan titriyorsan o zaman bu silah kullanmaman gerektiği anlamına da gelmez. Pratik yapman gerekiyor ki bu süreç kişiye göre değişiyor dediğim gibi bunu çok iyi anlamak gerekiyor. Bazen bazılarının kolayca yaptığını sen çok zor öğrenirsin ama eninde sonunda öğrenmiş olursun.

Beceriyle yetenek aynı şey olarak görülmez. Beceri daha çok verilen işi kıvırmak ve yapmakla alakalıdır. Mesela kek tarifi verilir iki kişiye birisi hemen anlayıp kek yapmayı becerir diğeri ise beceremez. Burada yetenekten söz etmek mümkün değildir ama becerikli olmak diye de bir şey vardır. Bu ise daha çok SONUÇLARLA alakalıdır. Becerikli olmak odaklanmak, kendini vermek, hızlı öğrenme, hızlı karar verme, hafızada tutma ve sorun çözme isteğiyle alakalı olabilir. Bu ise yaşam tecrübesi, zihin yapısı ve diğer etkenleri içerir. Becerileri geliştirmek ise hayata daha aktif atılmakla alakalıdır. Özgüven bile beceride büyük etkendir çünkü kendine inanmıyorsan işi kıvaracağını düşünmezsin. Sana bir görev verildiğinde korku ve kaygıdan dolayı sıçıp batırabilirsin. Bu açıdan kendine güvenmek ve içsel inançlar sonuçlarda önemlidir. Birisi bana gelip kek yap tarif şu dediğinde ''o kadar kişi yapıyorsa bende yaparım'' diyerek işe odaklanırım kendimden şüphe etmem ama bu ne ya karışık böyle dediğin an yapamazsın. Bu noktada mentalite çok önemli çünkü çoğunluk çöp mentaliteyle hareket ettiği için çeşitli beceriler kazanamıyor.

4. Yetenekler Gelişir Mi?

İnsan gelişir, ilerler veya geriye gidebilir. Gelişim sonuçlarla alakalıdır bu açıdan kıyaslanabilir bir durumdur. İnsana dair yeteneklerde gelişir ve bunun her alanda mümkün olduğu görünülüyor. Herkeste eşit bir gelişim olacağını söylemek doğru olmaz bazılarının potansiyeli çok daha fazladır, bazılarınınki ise daha azdır. Bunu belirleyen etkenlerde karmaşıktır o yüzden neden birisinin daha ileriye gidemediğini çözmek kolay olmayacaktır. Mesela dünyada bir şeyde ilk 100'de olduğunuzu düşünelim. İlk 100 neredeyse o şeyin %0,000001 kısımına denk geliyor. Ancak neden 100. sıradasınızda 1. sırada değilsiniz? O şeyde çok iyi olmanıza rağmen neden en iyi değilsiniz? Burada yetenek ve bireysel potansiyel devreye giriyor. Ayrıca hedef, motivasyon ve gelişim hırsı da etkili oluyor. 1. ve 100. arasındaki farklar devasa şeyler değil ufak kalibrasyon ayarları ve farklıklardan kaynaklanır ama sonuçlara büyük etki eder. 

Normal seviyedeyse yetenekler gelişir yani bir şeyi yapmakta daha iyi hale gelirsin. O şeyi yapma süren kısalır ve daha iyi olur. Buna temelde USTALIK deniliyor. Usta birisi o şeyi hızlı ve efektif şekilde yapabilir. Bunu ise binlerce saatlik pratiğe borçludur. Hangi alanda istiyorsan o alanda ciddi zaman harcayarak usta olabilirsin, yeteneklerin keskinleşir ve ilerler.

5. Takıntı Başarıyı Getirir

Bir alanda gelişmek takıntı ve saplantıyla doğru orantılıdır. Bazı adamlar bazı konulara takıntılıdırlar ve o konu dışında bir şey düşünemezler. Bunun mantıklı bir sebebi olmayabilir sonuçta takıntılar içinden gelen derin arzularla alakalıdır. Bu açıdan takıntının bir alana yönelmesi o kişiyi o alanda dünyanın en iyileri arasına getirebilir. Takıntı özellikle olumsuz sonuçlara rağmen öğrenmeye, denemeye ve yapmaya devam etmeye ciddi katkı sağlar. Takıntısı olmayan birisi genellikle kolay pes etme eğiliminde olur ve buna değip değmeyeceği konusunda kararsız kalır. İnsanlar hemen sonuç görmek istediği için çoğu şeyi bırakmaya eğilimlidirler. Vücut geliştirmeye başlama kararı alan çok kişi vardır ama bu takıntılı bir spordur eğer takıntın yoksa her gün o salona gitmek için nedenlerin azalır. O yüzden de çoğu kişi salona gitmeyi bırakır.

Takıntının başarıda etkisi büyüktür özellikle de günümüzde herkesin ciddi odaklanma problemi yaşadığını düşündüğümüzde takıntılı olmak ciddi avantaj sağlar özellikle de uzun sürelerde ciddi farklar oluşmasını sağlar. Takıntı öylesine odaklanmanı sağlar ki o konuya dair her detayı bilir ve araştırırsın. Rüyanda bile o konuyu görürsün ve bundan inanılmaz keyif alırsın. Takıntılar insana keyif verir ve o işi başarmanın hazzını yaşatır. Bu açıdan takıntılı olduğun şeylerde başarıya gidersin.

Yorum Gönder

1Yorumlar

  1. Reis parfüm konusunda şöyle birşey var sende değinmiştin geçen haftaki parfüm gönderinde popüler parfüm alırsak kızların eski sevgilisi gibi kokuyoruz stronger with you veya dior sauvage gibi parfümler bu olay sence önemlimi kız kokudan eski sevgilisini falan hatırlaması

    YanıtlaSil
Yorum Gönder