Özgüven Nedir Ve Nasıl Kazanılır?

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
2
Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde özgüven nedir, nasıl kazanılır ve özgüvenli bir erkek nasıl olunur konularına değineceğim.

    Özgüven; kendimize güvenmekle alakalı bir davranış biçimidir. Kişisel gelişim kitapları ve seminerleri son yıllarda bu kelime üzerine çok fazla pazarlama yapmaktadır. Yazıma başlamadan önce bunun diğer kişisel gelişim sıradanlığına benzemeyeceğini söylemek istiyorum. Özgüven kazanmanın 5 yolu veya 1 günde özgüven kazanın tarzı pazarlama taktiklerinden uzak yaşamın pratik gücüne yakışır şekilde realist bir yaklaşımla gerçek özgüven nedir nasıl kazanılır ondan bahsedeceğim.

    Özgüven temelde bir yapabilme becerisidir. X konu hakkında kendine güvenmek ve onda başarılı olabilmektir. Özgüvenin bireyde genetik kökeni vardır ancak %80 oranında çevresel etmenlerle şekillenir. Yani bazı insanlar genetik üstünlüklere sahiptirler ancak özgüven genellikle tecrübe ve deneyimle kazanılan bir şeydir. Bu deneyimlerin olumlu ve olumsuz olması çocukluktan yetişkinliğe kadar hayatın getirdikleriyle şekillenir.


    Şimdi iki örnek üzerinden ilerleyeceğim. Bir erkeğin özgüven kazanmasında baba figürü aşırı önemlidir. Babanız eğer hayatta aktif, mücadeleci, destekleyici, gelişime açık, neşeli bir adamsa çocuğunu da yetiştirirken onu fazlasıyla destekleyecektir. Bu sayede çocuk deneyimleri yavaştan zora doğru öğrenip kendisini geliştirme ilerleme fırsatı bulacaktır.

    Baba baskıcı, muhafazakar, gelişime değişime kapalı, cahil, öngörüsüz, pasif ise çocuğun gelişiminde olumsuz etkileri olacaktır. Çocuğu baskılayıp sürekli kendi doğrularını dayattığı için çocukla-baba arasında problemler olacaktır ta ki çocuğu pasifize edip kontrolü hep elinde tutana kadar.

    Aile bir erkeğin kendini tanımaya ve kendini geliştirip bazı yetenekler kazanmaya başladığı ilk yerdir. Aileniz çocukluktan beri spora, dansa, sosyal yaşama aktif katılıyorsa çocukta %85 oranında sosyal ve özgüvenli yeni deneyimlere açık olacaktır. Bu çevre etkisi çocuğun gelişiminin büyük kısmıdır. Büyük şehirlerde yaşayan erkeklerin kırsalda yaşayanlara göre daha özgüvenli daha atik ve daha sosyal olmasının sebebi budur.

    Ailenin ekonomik şartları ve maddi desteği çocuğun refahını ve hobilerini şekillendirir. Eğer ailen maddi sıkıntı çektirmeyip iyi eğitim almayı sağlarsa bazı şeyler kolay olacaktır. Eğer maddi problemlerle erken yaşta boğuşmak zorunda kalmak gelişimi engeller. Sürekli çalışan bir erkek sosyal konularda özgüven geliştiremez ve kendini ilerletemez çünkü hayatta kalmak için mücadele veriyordur. Derdi özgüven kazanmak değil geçimini sağlamak olacaktır. Belki iş konusunda özgüven kazansa da diğer konularda kazanamayacaktır.

    Bunlar bir erkek için daha farkındalığın oluşmadığı sıralarda çevre tarafından oluşturulur. Türk aile yapısı baskıcı ve muhafazakar olduğu için özgüvene darbe vurur bu durum. Türk ilkokul ve lise yaşamı baskıcılarla dolu olduğu için gelişimin ve önü farklılığın önü kapatılmıştır. Eğlence kültürü kısıtlandığı için bu alanda da deneyimler elde edilemez.

    Aile sürekli maddi konularda risk almayı kısıtlar ve çocuğun geleceğini kendi şekillendirir. Bu ise erkek çocuğun kendi yaşamının kontrolünü kazanmasını çok zor hale getirir. Para da kazanamadığı için genç yaşta aileye bağımlı olur. Bu çatışmalara yol açar. Sınav dönemlerinde en çok çatışmalar bu yüzden çıkar. Türk ailesi genç erkeğe hareket alanı tanımaz. Hareket alanı olmayan erkek giderek pasifleşir. Maddi özgürlüğü yoktur. Genç yaşta en iyi para kazanacağı iş 1300-1500₺ bandında ki uzun saatler çalışacağı garsonluk-satış görevlisi falan olacaktır. Parasız ve kısıtlanmış Türk genci gittikçe pasifize olacaktır.

    Okul giyime, düşünceye, davranışlara aşırı ket vurduğu için farklı olan dışlanır ve dönüştürülmeye çalışır. Tek tipleştirme ve baskı vardır. Bu sosyal ve psikolojik baskı sessiz ,sakin, kendini ifade edemeyen, garip genç erkekleri yaratır. Bu erkekler hem aile, hem okul hem de çevreden sürekli negatif baskı gördükçe içlerine kapanırlar. Bugün herhangi bir ilk okul veya liseye gittiğiniz de arka sıralarda bu tür erkeklerden yüzlere bulacaksınızdır.

    Bu erkekler hem kendini ifade etmekte ,hem kızlarla konuşup tanışmakta ,hem diğer erkeklere karşı hakkını korumakta sıkıntı yaşarlar. Bu erkeği güçsüzleştiren sefil hale getiren bir virüstür. Tüm bu olumsuzlukları aşıp gerçekten güçlü bir özgüven kurmanın yolunu size anlatacağım.


    İlk öncelikle aileniz ne kadar iyi niyetli olursa olsun risk almanıza ve harekete geçmenize maddi ve manevi yönden engel oluyorsa onlara rest çekmeniz ve hayatın size ait olduğunu söylemeniz gerekiyor. Yani hayatı kendiniz için yaşadığınızı ve buna göre kararları sizin vereceğinizi kabul ettirmeniz lazım. Türk ailesi bu konuda baskıcı ve gururlu olduğu için ciddi sıkıntılar çıkaracaktır. Kariyer hedeflerinizi ve hobilerinizi giyiminizi kendi kararlarınızla oluşturun. Aileniz karşı çıktıkça çok geri adım atmayın. Sizi maddi yönden sıkıştırmaya kalkarlarsa ki bu en büyük tehditleridir ve her Türk genci bu tür problemlerle karşılaşır. Bu durumda çok ileri gitmeden pasif protestoyla para kazanmayı ve tasarruf yapmayı öğrenin. Genç yaşta aileye karşı bağımsızlık kazanılamazsa ilerde ciddi problemler olacaktır.

    Aileyle olan problemler halledilince ilk önce arkadaş çevreniz ve tanıdıklarınızla problemler olacaktır. Onlar özgüvensiz bireyleri severler çünkü kontrol etmesi kolaydır. Koyunsanız asla kurt olmanızı istemezler. Ben size kurt olmayı öğreteceğim asla koyun olmayın. Çevreniz daha iyi giyinmenizi, daha iyi konuşmanızı ve daha neşeli başarılı hale gelmenizi kaldıramaz. Kıskançlıklar ve negatif yorumlar etrafınızı kuşatır. Toplumsal negatif baskıyı hissedersiniz. Sizin yeni halinizi kabul edenlerle arkadaşlık yapabilirsin gerisini hayatınızdan çıkartın çünkü ilk izlenim kötüyse o çok zor değişir.

ÖZGÜVEN ; DENEYİMLERDEN VE DÜŞÜNCEDEN GELİR.

    Özgüven deneyimlerinizden gelir. Yani yüzme bilmeyen yüzme konusunda ne kadar özgüvenli olabilir ki? Olduğunu iddia etse bile bu sahtedir. Gerçek özgüven gerçekçi olup yüzme öğrenme konusunda azim sahibi olmaktır. Yüzme bilmediğinde ben asla yapamam boş ver demek eziklik, herkes yüzebiliyor ben neden yapamayayım ki demek basit bir özgüvenli bakış açısıdır. Gerçeklik aynı olmasına karşın bakış açısı tamamen kişiseldir bu da gerçekliğin içinde ki kişiselliği gösterir.

    Hayatta çok deneyim sahibi ve pozitif olanlar özgüvenlidir. Yurt dışına çıkmış,3 dil bilen, sosyal, hobileri olan, genel kültürlü, meraklı birisi özgüvenli olacaktır. Deneyimleriniz özgüveninizi destekler ve sağlamlaştırır. Bu deneyimler pozitif ve negatif olarak öğrenilir. Mesela pilav yapıyorsunuz ve pilavı az pişirdiniz pek lezzetli olmadı bu negatif bir deneyim. Bir sonrakinde iyi pişirdiğinizde bu pozitif bir deneyim olacak pilavı diğer yiyenlerde beğenince pilav yapma konusunda iyi hissedeceksiniz belki zamanla bu konuda iddialı olacaksınız.

    Hiç kız arkadaşı olmamış bir erkekle 14 yaşından beri sürekli kızlarla sevgili, fuckbuddy, arkadaş, dost, tek gecelik zaman geçirmiş bir erkeğin özgüven seviyesi aynı olmayacaktır. Birisi kasılıp saçma davranırken diğeri rahat ve kendinden emin davranacaktır. Bu ikisinin arasında ki devasa fark deneyimlerden gelir.


    Hayatta bir gerçeklik vardır bir de bizim frame(bakış açısı) vardır. Bakış açısı hayata karşı çeşitli şekillerde olur. Bu kişinin kendi karakteri, düşünceleri, hayatı, ekonomik sınıfı, çevre oluşur. Bazı insanlar güçlü bakış açılarına sahipken bazıları değildir. Bazı insanlar iyi kriz yönetirken bazıları panikten işleri mahveder. Bizim bakış açımız güçlü, kendinden emin ve iyimser olmalıdır. Var olan durumu negatif ve paranoyakça düşünmek işleri hep daha da zor hale getirir.

    Özgüven ayrıca karizma yaratırken etkilidir. Beden dili, göz teması, ses tonu, enerji, güçlü çerçeve gibi etkenler özgüvenin yapı taşlarıdır. Fazlasıyla iletişimde avantaj sağlar ve özgüvenin artışına destek olur.

Türkiye'de özgüven deyince kabadayılık, mahalle ağır abisi şeklinde yanlış bir algı var. Özgüven başkasına saygısızlık etmek veya başkasını bastırmak değildir. Zorbalıkla özgüven çok farklı şeylerdir. Varoşların sefil hayat şartlarının getirdiği ruh hastalarının özgüven anlayışı yanlıştır. Genelde liseli ergen aptal erkekler bu tür mafya tarzı bir algıya sahip oluyor. Özgüven bir şeyleri yapabilme gücü ve motivasyonudur.

Özgüvenli erkek toplumsal baskıya takılmaz ve kendi istediği gibi yaşar. Toplum onayına ihtiyaç duymaz.

Özgüven ayrıca karizmayla da alakalıdır. Kendinizle olan iletişiminiz ve iç enerjinizin dışarı yansıması karizmatik bir aura sahibi olmanızı sağlar.

Özgüvenli erkeğin karakteristik ve hayat tarzı özellikleri:

-İyi maddi gelire sahip olmak ve iyi koşullarda yaşamak
-İyisini hak ettiğine inanmak ve kendini geliştirmek
-Geçmişe ve olumsuz deneyimlere takılmamak onları unutmak
-Şartlar ne olursa olsun pozitif kalmak
-Eğlenceli olmak ve başkalarını umursamamak
-Kendini sevmek ve kendinle barışık olmak Yani çirkinsen bile bu kendini sevmene engel değil ama realiteyi de bilirsin.
-İyi giyinmek, iyi kokmak ve temiz olmak
-İyi iletişim yetenekleri
-Proaktif bir hayat
-Hobiler ve sanatla ilgilenmek
-Genel kültürü yükseltmek
-Maceracı olmak.

Yorum Gönder

2Yorumlar

  1. Frame den kasıt ne anlatabilirmisiniz

    YanıtlaSil
  2. Frame çerçeve demektir. Mesela senin gözlerin bozuk ve gözlük takıyorsun diyelim işte bu da hayata nasıl baktığınla alakalıdır.

    Her insanın kendine göre inandığı gerçeklikleri vardır. Mesela senin gerçekliğinde sen iyisindir ama başkasında zavallısındır. Bu iki görüş çarpıştığında kim gerçeğe daha çok inanıyorsa o galip gelir.

    Bazı insanların bakış açıları fikirleri güçlüdür ona %100 inanırlar bu sayede diğer insanlar da bu insana inanır.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder