Paran Yoksa İşin Bitti Mi?

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
0

 Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bugün önemli bir konuyu tekrar ele alacağım. Bu konuda sitede makale ve podcast olarak içerikler var ancak yine de üst üste değinmem gereken bir konu oluyor. O yüzden tavşan deliğine derin bir yolculuk yaparak bu konuya tüm detaylarıyla ve incelikleriyle değineceğim. Bunu yapma amacım popüler ve klişe bir görüşü net olarak çürüterek sizlerin 'aşağılık kompleksi ve yetersizlik hissine' düşmenizi önlemektir. Hayatın realitesi içinde bu konunun net anlaşılması gerekiliyor. Eski takipçiler ve iyi okuyucularım bu konuları çoktan geçti ancak sürekli yeni kişiler siteyi keşfettiği için bu konunun kafalarında oturması gerekiyor. Yaygın bir inancı çürütmek zor bir şey çünkü bir delinin kuyuya attığı taşı 40 akıllı çıkartamıyor. O halde makaleye başlayalım.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

    KADINLAR SADECE PARAYA MI BAKIYOR?

    1. Para Ne Kadar Önemli?

    Para herkese lazım ve herkese artan şekilde lazım oluyor. Geçmişten günümüze değişen en önemli şeylerden birisi de herkesin harcamalarının artmasıdır. Geçmişte genç bir erkeğin paraya ihtiyacı çok azdı ancak günümüzde her hareketimiz bir para harcaması oluyor. Evden çıkıp bir yere gitmen bile parayla oluyor. Büyükşehir hayatı tamamen tüketimle alakalı dışarıda tuvalete gitmek bile parayla. Bu açıdan gün içinde yemek, sigara, kahve, abur cubur ve diğer ufak şeylere bile ciddi paralar harcayabiliyoruz. Para geçmişte olduğundan daha önemli çünkü para daha işlevsel artık. Sanal ödemeler, giyim, ihtiyaçlar, istekler ve elimizde olmayan giderlerle fazlasıyla istemeden para harcıyoruz. Modern insanın yaşamı para aktiviteleriyle dönüyor bu bir gerçek. Bu açıdan para önemli ama her şey değil. 

    Herkes kendi parası ve imkanı dahilinde yaşıyor yani para senin sosyal ve kültürel düzeyini belirliyor. Bu açıdan genelde kendi imkanların dahilinde bir çevrede yaşıyorsun. Paran hiç yoksa alt sınıf bir sosyo-kültürel cehenneme hapsoluyorsun. Bu açıdan hiç paran yoksa ve hayatın sefaletle geçiyorsa para senin için en önemli şeydir. Alt sınıftan kendini kurtarmak en kötü bir orta sınıf (enflasyonda her ne kadar erise ve daralsa da) olman gerekiyor. PUA ve kişisel gelişim orta sınıf ideolojisidir bu yüzden bende orta sınıfa hitap ediyorum ancak sen henüz orta sınıf sayılacak durumda değilsen işler senin için değişir çünkü sen farklı bir gerçeklikte yaşıyorsun. Sosyal sınıfın senin yaşam alışkanlıklarını belirler. Beni pek alt sınıf erkek takip etmediği için en alt sınıfla ilgilenmiyorum çünkü okuma alışkanlıkları düşük, algı zayıf ve zeka gelişimiyle farkındalık düşük oluyor. Bu yüzden her konu herkese hitap etmiyor. Orta sınıf bir erkeksen çok paran olmasa bile çok kötü durumda olmuyorsun elinde belirli miktarda parayla yaşıyorsun bu açıdan da yeterli oluyor. Üst sosyo-ekonomik sınıfta olan birisi de zaten kendisiyle benzer çevrede yaşadığından para o kadar etkili değil çünkü o sınıfta herkeste para oluyor. Bu açıdan kendinle benzer kişilerle takıldığın için para en büyük etken değil. Herkes zengin olamayacağı için ve herkesin potansiyeli belirli olduğundan parayı en büyük etken olarak görmek sıklıkla düşülen bir yanılgıdır. Baban memursa ve sende memur olacak ya da özelde çalışacak birisiysen milyonlar kazanamayacaksın. Alt sosyo-ekonomik cehenneme sıkışmış birisinin de oradan hemen kurtulup level atlaması zor çünkü kendini yetiştirecek bilgiye hem erişemiyor ya da erişse bile uygulayacak potansiyele sahip olmuyor. İstisnalar hariç çoğu kişinin yaşamı boyunca parasal durumu benzer ilerliyor.




    2. Kadınları Etkilemek İçin Çok Paraya Mı İhtiyacın Var?

    Sosyal medyada herhangi bir ilişkilerle alakalı gönderinin altında ''kadınlar paraya bakıyor'' diye ağlayan çok erkek görürsünüz. Amcanız da size ''gadınlar paraya bahiy yeğen'' tarzı tavsiyeler verir. Her başarısız erkek bu konuda parayı suçlar çünkü bu hem kolay hem de mantıklıdır. Çoğunluk erkek grubu aslında bu inancı yaymayı sever çünkü birbirlerini aşağıya çekerler. Bu inancı içselleştirdiğin an felç olursun çünkü yapacak hiçbir şey yoktur. Sen parasızsındır yani yetersiz bir erkeksindir. Bunu şu tür sert cümleler takip eder;

    Oğlum senin cebinde paran mı var? Aç karnını zor doyuruyorsun daha götünde giymeye donun yok. Açlıktan nefesin kokuyor ne karı kızla uğraşıyorsun? Cebinde tomarla para mı var? Altında lüks aracın mı var? Lüks hayat mı yaşıyorsun? Ne haddine lan senin karı kız işleri! Siktir git aç karnını doyur önce bir para kazan adam ol sonra karı kız işlerine kafa yorarsın. İşsiz güçsüz parasız boş adamsın ulan sen hangi kız sana baksın. Hadi baktı diyelim o kızı gezdirebilecek misin? İstediği yere götürüp istediğini alabilecek misin? Senin ne haddine lan sevgili önce bir kendini kurtar.

    Yukarıdaki örneğin benzerleri çok sayıda veriliyor ve teorik olarak ne kadar doğru ve etkili gözüküyor. Bunu bir defa duyan erkeğin özgüveni yıkılıyor, aşağılık kompleksi derinleşiyor ve yetersiz hissediyor. Bakıyor babası kendisine zenginlik getirmemiş ortada para yok, araba ve lüks yaşam yok o yüzden bir pes etmişlik ve kaybetmişlik psikolojisine giriyor. Tabi para kazanmayla ilgileniyor ancak para kazanmak son derece kompleks, rekabetçi ve zor olduğundan ayrıca uzun yıllar sürdüğünden zenginde olamıyor. Zengin olmak zaten inanılmaz zordur özellikle bu enflasyon ortamında hem işi büyütmek, hem giderleri azaltıp geliri katlamak kolay değil. Belirli sektörlerde bazen oluyor ama onun kaymağını da zaten kaynaklara sahip olanlar yiyor. O yüzden para da kazanıp milyoner olamayan genç erkekler hayata küsüyor.

    Peki gerçekten çok paraya mı ihtiyacın var? En kötü bir BMW almaya, çok iyi evde yaşamaya ve lüks yaşamla instagramda flex yapman mı gerekiyor?

    Peki bunlar yoksa ne yapacaksın?

    İşin bitti mi? İntihar mı etmelisin? Çaresizce başkalarını mı izlemelisin? Zenginlerin arabasından inen çakma sarışın hatunları görünce kendinden mi nefret etmelisin?

    Çoğunuzun sosyal tecrübesi maalesef ki düşük. Sanal hayatlar ve kısıtlı çevrede yaşıyorsunuz. Bu açıdan gözlem ve deneyimlerinizin toplamı yeterli çıkarım yapacak seviyede olmuyor. Daha fazla deneyim kazanmanız gerekiyor. Kendi gelişim sürecimde önce tip çok önemli diyerek belki 100 defa oyunu bıraktım çünkü acı veriyordu. Bunu atlattım sonrasında 'para çok önemli' diye düşünmeye başladım. Bu sefer başarısızlıklarımı paraya bağlayarak 100 defa daha bıraktım çünkü başarısızlığımı bu sebebe bağladım. Açıkçası benim için tatmin ediciydi çünkü kadınları suçlamak kişisel sorumluluk almaktan daha kolaydı. Ayrıca 'ben beceremedim' demektense 'karılar paraya bakıyor ee babam zengin değil o zaman benim suçum yok ben bu düzenin mağduruyum' diye düşünüyordum. Bu düşünceler güzel ama sonuçta bir şeyi değiştirmedi? Amacım kadınlarla ilişkilerde daha iyi olmaktı ama kendimi kendi zihin hapishanemde aşırı efor harcarken buldum. Bir tuzaktan kurtulup diğer tuzağa düşüyordum. Aşırı düşünme problemim her şeyi her şekilde düşünmeme yol açıyordu. Bu açıdan başarısızlığım parasızlık kaynaklı diye kendimi bir süre avutmaya devam ettim. Ancak oyuna olan tutkum ve arzum tükenmiyordu. Bu bir takıntı gibiydi pes etmem veya bırakmam elimde değildi. Bir şekilde başarmam gerekiyordu. Tabi ki bu oyunuma kötü etki ediyordu. Param olmadığından %100 özgüven sergileyemiyor, korkarak deniyor ve çekinerek hamle yapıyordum çünkü zihnimde yetersizliklerim çok yer ediniyor beni tüketiyordu. Bir çeşit açmaza sıkışmıştım zincirlerimi kırmam gerekiyordu ama gücüm yetmiyordu daha fazla zaman ihtiyacım vardı. Zaman gerçekten de pek çok şeyin ilacı olduğundan bu problemi de zamanla aştım. Para konusunu o kadar çok düşünmüştüm ki artık bu fikirden sıkılmıştım yani o fikrin getirdiği acıya alışmış hatta duyarsızlaşmıştım. Artık potansiyelimi gerçekleştirememek acı veriyordu kendimi kandırdığımı biliyordum. Bu da bir süre devam ettikten sonra artık kafam attı. Hayatta bazen gemileri yakmaya yaklaştığın anlar olur yani umursamaz hale gelirsin, korku ve endişelere duyarsızlaşırsın. Bende gemileri yakmıştım ve artık yetersizlikleri umursamadan aksiyon almaya başladım. Cesaret ve özgüvenimde bir delice artış vardı bu ise daha iyi tepkiler almamı sağlamaya başladı. Reddedilmelerim bile çok kibarcaydı yani acı bile vermiyordu derken olumlu sonuçlar gerçekliğimi değiştirdi. Güzel bir kadından numara almak ve benden hoşlandığını düşünmek ilginç bir şeydi. Sonuçta manken veya milyoner değilsem neden hoşlansın ki? Mantıklı sebep neydi? Ama sonuçta vardı böyle bir durum ve devamında kadınların bu konuları o kadar da umursamadığını bunlara erkeklerin aşırı takıntılı olduğunu gördüm. Özgüven ve cesaretim takdir görüyordu bu süreçte sohbet becerilerimde gelişiyordu. Tip ve para takıntılı ruh halim son derece toksikti, berbat bir insan haline gelmiştim. Mutsuz, depresif ve çaresiz çırpınış modundan çıkmıştım. Daha mutlu ve umursamazdım. Onay aramıyordum, egom yoktu ve gerçeklikle bir sorunum da yoktu. Olgunlaşmıştım galiba acı beni olgunlaştırmış ve güçlendirmişti. Bu sayede süreç aşama aşama ilerledi. Oyunda ki sonuçlarım iyileşe iyileşe gitti. Çok aksiyon almaya ve bunun faydasını görmeye başladım. Her yerden her şekilde kadınlara yürüyordum. Bu durum ise tekniğimi geliştiriyordu. Oyunuma çok odaklıydım. Hatalarımı anlıyor ve düzeltiyordum. Artık beynim oyuna adapte olmuştu ve tamamen bir 'kız tavlama makinesine' dönüşmüştüm. Tek düşündüğüm ve istediğim şey buydu. Bu bir takıntıydı yani bu alandaki gelişim kaçınılmazdı. Bazı erkekler dövüş sporlarına kafayı takar, bazıları arabalara, bazıları bilgisayar oyunlarına ve bende buna kafayı takmıştım. Sonuçta bu alanda geliştim ve ilerledim.

        Parasal durumumda gelişme olmadı aksine öğrenci olduğum dönemde enflasyon arttığı için ilk başladığım yıla göre daha kötü duruma gelmiştim. Mesela ben üniversitenin ilk yılında hiç kredi kartı kullanmamıştım sadece nakitle yaşıyordum ama sonradan kredi kartıyla bile yaşamak zorlaşmıştı. Eksi bakiyede yaşıyor ve bu yüzden çalışmak zorundaydım yani maddi durumum daha kötüye gitmişti ama aşk hayatım çok daha iyiydi. Hayatımda birden çok kadın vardı ve her gün yeni kadınlarla bir şekilde tanışıyordum. Sonrasında buluşmaların artması, inişler ve çıkışlar derken seks hayatımda ciddi bir canlanma oldu. İki kişiyle daha paylaştığım öğrenci evime (banyosunda hamam böceği oluyordu arada bir) bir sürü kızı atmıştım. Endişem vardı tabi ama kızların umursamadığını gördüm birkaç defa kızlar duş alırken hamam böceğinden dolayı bağırdı ama öldürüp atıyordum. Sonraki zamanlarda daha iyi eve çıktım tabi maliyeti arttı ama buna değdi. Parasal olarak iyiye gitmedim ama aşk hayatım iyiydi. Kendimden daha iyi maddi duruma sahip hatunlarla takılıyordum. Bu kızların ne giydiğim kıyafetlerin markasıyla ilgileniyorlar ne telefonumla ne de arabamın olmamasıyla. Kızları dolmuş, belediye otobüsü ve taksiye pek çok kez bindirdim. Buluşmalara kendileri geldiler ve kendileri geri döndüler. Paraya takıntılı varoş aç kızlar veya baba parasıyla şımarmış zengin hatunlarla çok denk gelmedim çünkü onların kriterleri farklıydı onlar kendi oyunlarını oynayarak zengin erkek avlıyorlardı, bende kendi oyunumu oynayarak kısa süreli maceralarım için çeşitli kadınları tavlıyordum. Tavladığım kadınların güzelliği ve sayısı zamanla daha iyiye gitti. Ortalama kızlarda elde ettiğim deneyim ve tecrübeler hem bana iyi bir özgüven kazandırdı hem de kadınları çok daha iyi anlamamı sağladı. Güzel kadınlara dair limitli inançlarım da zamanla yıkıldı bak bir anda olmadı. Güzel kadınları gözümde büyütmeyi bıraktığımda onlarla başarımda arttı. Bu bana hayatta  bakmaz ama olsun bir şansımı deneyeyim dediğim kızların bir kısmından iyi tepki almak bambaşka bir güzellikti. Kendi levelimin üstüne çıkmaya başlamıştım ve eski sevgilileri benden bariz çok daha iyi kadınlarla takılıyordum. Bu kızlardan şu özel cümleleri çok duydum ''normalde sana bakmam ama sende farklı bir şey var'' diyerek kadınlar duruma olan şaşkınlıklarını ifade ediyordu. Kadınlarda kendi açılarından haklı tabi ki çünkü mantıksal ve sözel olarak koydukları kriterlere uymayan bir adamla yatmalarını açıklamak zor. İşte oyunun gücü ve etkisi budur. Şansın yaver gittiğinde ve oyunun teknik açıdan sağlam olduğunda sonuca erişiyorsun. Bu her kızı tavlamak değil tabi ki de sayılarla oynuyorum her zaman böyleydi ve her zaman böyle olacak. Bu iş sihirli hap değil ama sıradan erkeğin hayatı boyunca birkaç kadınla yatabildiğini düşündüğümüzde sıradan bir adam olarak çok büyük başarı elde etmiştim tabi ki bedelini de ödüyorsun mental olarak çok sancılı süreçler geçiriyorsun.

    3. Kadınlar Paraya Mı Tapıyor?

    Oyunda geliştiğinde aslında tüm özelliklerin ''lover erkek'' dediğimiz noktada gelişiyor. Sohbetin, karizman, caziben, flört becerilerin ve eğlenceli olman kadınları etkiliyor. Bu 'lover modu' inanılmaz hızlı şekilde sekse ulaşmanı sağlıyor. Bu lover becerileri doğal olarak çok az adamda bulunuyor ancak öğrenmesi de bir o kadar zor oluyor ancak öğrenebiliyorsun. Bu süreçte tüm karakterimi yani çekingenliği, aşırı düşünmeyi, endişeleri, özgüvensizliği, karamsarlığı ve daha birçok makro-mikro şeyi değiştirmeyi gerektiriyor. Bir gecede olan bir şey değil. Kadınların umursamadığı bir adamdan, kadınların arzuladığı adama dönüşmek zorlu bir süreç. Lover becerilerin geliştikçe kadınların sadece seninle olmak için seninle olduğunu, sana aşık olduğunu, seni aşırı kıskandığını ve seninle sohbet etmeyi sevdiğini görüyorsun. Bunun nedeni kadınların duygu ve içgüdülerine dokunabilmenle alakalı. Bu açıdan paran olmasa bile aşk hayatın oluyor. Gizli topluluğun üyesi oluyorsun kaçamak ilişkiler ve hızlı ilişkiler yaşıyorsun. Bu süreçte açıkçası toplumun yarattığı efendi sıkıcı erkekten fazlasıyla sigara ve alkol içen, düzensiz yaşayan, geceleri sürekli sağda solda takılan ve hayatında birçok kadın olan bir adama dönüştüm. Kadınlarla çok zaman geçiriyordum bu da maalesef erkek arkadaşlarımla aramı bozdu. Onlarla zaman geçiremediğim gibi beni fazlaca kıskanmalarına yol açtı. Erkekler genel olarak söz konusu kadınlarla ilişkiler olduğunda bolca kolpa sıkıp yalan söylerler. Bunu çok görüyorum ancak kadınlar etrafında olduğunda ve başarın kendini gösterdiğinde birçok adam bunu sindiremiyor. O zamandan beri erkek arkadaş ortamlarım dağıldı. Gittikçe piçleşmenin getirdiği o enerji erkeklerin seni sevmemesine yol açıyor çünkü kadınların sende ne bulduklarını anlamaları zor oluyor. Sıradan bir adamın bu olayları bu kadar derinlikte anlaması zor. Tabi bu işi öğrenmekte istemiyorlar çünkü değişim için fazla tembel ve duygusal olarak zayıflar. Birkaç reddedilme bile onlar için ağır bir yük ama benim aynı günde 30 defa reddedildiğim olabiliyordu. Gittikçe lover ve piç bir adam haline geliyorsun kadınların taptığı bir adamsın tabi bu başarı hayatı sana sorgulatıyor, bazı şeylerden tiksiniyorsun ve kadın doğasını derinlemesine görüyorsun ama amacım buydu bundan da hiç pişman değilim. Hayatımdan gelip geçen kadınların isimlerini ve yüzlerini hatırlamakta zorlansam da onları hep sevdim. Birçok redpillci ama sıfır hayat deneyimi olan ergenlerin aksine ben kadınları seviyorum. İyisiyle ve kötüsüyle seviyorum kadınları ve en çok sevdiğim dönemse askerliğim dönemidir çünkü askerlikte full erkek ortamında sıkışıp kaldığında kadınların kötü yönlerini bile unutuyorsun o yüzden sanalda kadın düşmanı kesilenlerin bir süre askerlik yapması gerekiyor acilen!

    Neyse konumuza dönelim. Kadınlar paraya mı tapıyor? Bu soru kadınına göre değişir. Ben 2 tür kadının çok paraya önem verdiğini deneyimledim. Birinci grup gerçekten alt sınıf olup babası fakir olan kızların tüketim açlığından dolayı parası olan 30 yaş üstü adamlarla takıldığını çok gördüm. Sekse karşılık para, kira ödemesi, lüks mekanlarda takılmak, evden alıp eve bırakılmak ve lüks hediyeler elde ettiklerini gördüm. Bu bir çeşit ticaret anlaşması gibi iki tarafta bir şeyler elde ediyor ama ortada sevgi ve arzu yok. Bu adamlar bir çeşit 'provider' rolünü benimsiyor bazıları evli olup kaçamak yapan orta yaş krizindeki erkeklerdi. Yeter ki genç bir kadın kendisine baksın adam tüm parasını yakmaya hazır oluyor. Bu adamlar bir süre kullanılıyor ve aslında oyuna geliyorlar ama her şeyin farkındalar. Bu açıdan beni ilgilendiren bir durum yok ahlak polisi veya erdem bekçisi değilim. Paraya fazla önem veren bir diğer hatun grubu ise babadan zengin ve belirli standartlara alışmış kızlardı. Bu yüzden erkeğin kendi babalarından maddi olarak daha iyi olmasını istiyorlardı. O yüzden şımarıkça bir şekilciliğe sahiplerdi yani bir erkeğin giydiği kıyafete, telefonuna veya arabasına takılıyorlardı. Bu tür kızların dedikoduları da bu tür materyaller üzerinden gidiyordu. Bir defasında böyle bir kızın bir çocuğu stalklarken onun evde çekilmiş fotoğrafına denk gelip evin arka planını inceleyip ''galiba fakir'' dediği gibi komik şeyleri de duydum. Bu tür kızları ben sevmem, beni sıkan yönleri var ve bazen denk geliyorsun. Bu iki gruptan kızlarla da yattım çünkü onların duygusal boşluk dönemleri benim gibi eğlenceli piçlerle geçer ta ki stabil bir yeni zengin erkek bulana kadar. Gece mekanlarında, gündüz oyununda ve sosyal medyadan denk geliyordu. Bu kızlar bir süre benimle yatıp sonra ortadan kayboluyordu çünkü onlarında kendilerince bir oyunları var ama en acı gerçek şu ki parası olan adamlara bu kızlar derin bir saygıyla arzu duymuyorlar. Adam ona tüm lüksü yaşatıyor ve istediği her şeyi yapıyor ama yaranamıyor. Kadın nedense parasını yediği bu adamlara aşk besleyemiyor çünkü içgüdüsel bir saygı yok. Paran olsa bile parayı kullanmamak gerekiyor çünkü bu çıkarlara hitap eden ve kadına 'hayatını kurtarma' vaadi veren şeyler iyi değil. Kadın doğası bunu affetmiyor ama bunu görebilmek için benim gibi deneyimlerin üstünden bakmak gerekiyor. O yüzden sıradan erkeğin 'parayla kız tavlama arzusu' bana komik geliyor. Bir kadının bana arzu duyup benimle yatmasını her şeye tercih ederim. Bunu ise araya bir şeyler koyarak yapmıyorum. Direkt duygu ve arzulara dokunarak başardığım bir şey.

    Ben size lover olmayı öğretiyorum yani sizin parayla kadınları etkileme çabasına girmeniz gerekmez. Ancak para sizin için her şeyse o zaman ticarete atıl, çok para kazan, hayalindeki arabayı al yani kimse sana zorla git set aç hatun kovala demiyor. Bu açıdan kişinin kendisine kalmış bir durum yoksa zengin olacaktın da seni karı kızla oyalayıp başarına engel olan yok. Herkesin önceliği farklı benim önceliğim buydu ve buna yıllar harcadım başardım. Hiçte pişman değilim çünkü bu deneyimlerin ne kadar özel olduğunu biliyorum. Eğer kafayı sadece paraya taksaydım o alanda da başarılı olurdum ama ben yaşamayı tercih ettim. Gençliğimi yaşamasaydım hayattan nefret ederdim. İş hayatının ne kadar sıkıcı olduğunu hep biliyordum ve bu yüzden önce gençliğimi yaşamayı sonra zaten para kazanacağım çok fazla şeyin olduğunu biliyordum. Her şey umduğum gibi gerçekleşti. Maddi durumum daha iyiye gittiğinde bile hiç kızları parayla etkilemedim. Parayı göze sokmaktan ziyade ben hep ''fakirim sevgililerimin evinde kalıyorum'', ''kahveleri ısmarlasana içelim bende metelik yok'' gibi cümlelerle kadınları da test ettim. Bu benim için hep bir diskalifiye yöntemi oldu ama çoğu kadın sıkıntı çıkartmadı. Sıkıntı çıkartanlarla da yollar ayrıldı. Bir kadının paraya bakmasına da bir itirazım yok sonuçta herkesin hayattan öncelikleri farklı oluyor ama ben para yedirecek adam değilim. Yıllardır oyunu kuran adamım o yüzden oyuna gelmem ;)
    Tags:

    Yorum Gönder

    0Yorumlar

    Yorum Gönder (0)